28 Nisan 2013 Pazar

Baharı yaşamadan yaza geçmek

Şu üç gündür uzun zamandır olmadığım kadar mutluyum. Malum havalar efsanevi bir gidişat işliyor. Ankara bile 27 derecelerde ve GÜNEŞLİ!

Sabahları erken uyanmaktan nefret eden, bir bakıma Garfield gibi tembel olan ben bile erkenden kalkıyorum, camı açıp güneşli temiz havayı bir güzel içime çekiyorum. Sonra da koştur koştur kendimi dışarı atıyorum. Kampüsümüz böyle günlerde daha da bir güzelleşiyor. Ağaçlardaki çiçeklerin kokusu, yeni doğmuş minnoş kedilerin çimlerde anneleri ile oynamaları...

Nasıl özlediysem Hamburg'daki bir seneden sonra bu havaları, yakında mutluluktan uçacağım. Galiba ben bu güzel havalara aşığım. Bir Antalyalı olarak o iğrenç kış havasına asla alışamayacağım. Almanya'da da 6 altı sene geçirmiş olduğumdan dolayı da güneşin en ufak kendini gösterdiği günde bile soyunup dökülüyorum. Ben şu an en ince elbiselerimle gezip yanarken bile dışarda hala montlarını giyen insanlar var!

Dün Arda'nın (milyonlarca teşekkür bu arada!) yardımı sayesinde pazartesi günü yapacağım filmi de indirir indirmez attım kendimi çimlere. Phara "Bridget Jones" okurken ve ben laptopumu açıp Fatih Akın'ın "Wir haben vergessen zurückzukehren" ("Geri Dönmeyi Unuttuk") izleyip not alırken Jessica da ödevlerini halletti. Kampüsteki insanların bizi hayvanat bahçesindeki maymunlar gibi hayretle izlemelerini umursamadık bile. Ha evet, kampüsümüzde bazı "insanlar" malesef böyle... Gerçi yalnız kampüsten bahsetmek doğru olmaz, ülkemiz demek lazım galiba.

Neyse dün nasıl enerji topladıysam bütün gece uyuyamadım buna rağmen sabah yine erkenden kalktım. Birazdan laptopumu alıp belgeselin devamını izlemek için BAM'a ineceğim...

Bu arada hayatımda her şey güllük gülistanlık değil ama bu hafta Burcu ve Ece burada! Bundan daha güzel ne olabilir ki... Hmm evet, İstanbul'a gidiyorum cuma belki bu =) Cumartesi günü Berk ile Hıdırellez kutlamaya Parkorman'a gideceğiz, pazar da planlarım arasında Büyükada'ya gitmek var. Hatta bisiklet kiralayıp tüm gün Ada'yı gezmek istiyorum. Hayatımın aşkı Derin'imi göreceğimmmmm, nasıl özledim belli değil. Gitmişken de sahne sanatları hakkında birkaç üniversite ile görüşmelerim olacak...

Aslında bakarsanız ne kadar karışık bir dönemden geçiyor olsam da (malumunuz mezuniyet telaşı ve gelecek korkusu) her şey bir şekilde rayına oturuyor. İstediğim şeylerin farkına varıp kendime hedefler belirlemeye başladım.

Bilmiyorum havalar hala kötü olsaydı bu kadar olumlu düşünebilir miydim... İmkansız galiba :/ O yüzden hep ama hep güzel olsun hava ^^ Hoşgeldin Cemre!