31 Ekim 2011 Pazartesi

Veeee kasım gelir =)

Yarından itibaren kasımın 3 haftası doluyummmm =)
İlk haftası bir tanecik arkadaşım Hazal teeee Ankaralardan beni ziyarete geliyor. Aşırı heyecanlı ve sevinçli olduğumu söylememe gerek yok sanırım. Tam bir kız haftası olacak, dertleşmeler, kafa dağıtmalar (genel dağıtmalar!!!), gezmeler, tozmalar. Şimdiden cumayı iple çekiyorum her güne bir şeyler ayarlamaya çalışıyorum diyebilirim =)
İkinci haftası taaaa 3 senedir görmediğim Münih'ten arkadaşım Stefan gelecek, senelerdir farklı ülkelerde buluşma planları yaparken şaka gibi gene Almanya'da buluşuyoruz =) Bu sefer o bana Hamburg'un bilmediğim köşelerini gösterecek...
Ondan bir hafta sonra da Aachen'dan erasmus arkadaşlarım Başak ve Çişem Hamburg'a ayak basacak... Tam bir erasmus hafta sonu olacak kesinlikle, bol gezmeli ve eğlenceli. Ve ben şimdiden çoook heyecanlıyım.

Son haftam boş gelmek isteyenler varsa duyurulur :D

PS: şişme yatak alsam iyi olacak galiba. Hmm...

Far far away...

Neden bilmiyorum ama yazmayalı çok olmuş. Uzaklardan hem de çook uzaklardan (tamam canım abartmaya gerek yok) yazıyorum. Sonunda bir senedir dört gözle gelmeyi, yaşamayı beklediğim Hamburg'dan yazıyorum, daha ne olsun =)
Gelir gelmez çok şey oldu yine, saçma sapan sinir bozucu, ama işte uzakta olunca üstesinden gelmek çok daha kolaymış bunu anladım. Bazen "far far away" insana gerçekten iyi geliyormuş. En azından olayları, insanları daha iyi anlayıp analiz edebiliyormuşum (bu becerim varmış, gerçekten de!).
Şu 3 haftada şunu çok iyi anladım; ne kadar gereksiz, ne kadar saçma, ne kadar sahte insanlara değer vermişim. Ama hepsi geçiyor, çok kısa bir zaman sonra hatırlamayacağım bile belki. Sadece geçerken biraz canımı acıtıyor o kadar. Ee bu da olsun artık =)
Hamburg'un güzelliği, hareketli hali benim düşünmemi engelliyor en azından. Burası mükemmel bir yer. Ve henüz keşfetmeye vakit bulamadığım bir sürü yeri daha var. Hepsi daha temiz bir "Elvin" ile daha da güzel gelecek gözüme eminim...

Şimdilik sadece; İYİ Kİ GELMİŞİM <3

30 Ekim 2011 Pazar

Değil mi ama?

"Biri, kabuk tutmuş yaralarımızı okşamaya başladığında, cırt diye açılıveriyor ve oluk oluk kanama başlıyor yeniden birine teslim olduğumuzda ve içimizi döktüğümüzde, bedenimiz ve ruhumuz kan içinde kalıveriyor.
O yüzden değil mi içimizi tutmamız? Birisine teslim olmaktan korkmamız?
Ortalıkta tedirgin ve gergin dolanmamız? “Anlatsam mı, anlatmasam mı” kararsızlığımız, “Bu sevgi beni acıtır mı” kuşkularımız…
Her zaman seni üzecek birileri olacaktır. Yapmamız gereken sevginin bize vadettiklerine güvenmeyi sürdürmek…
Ama kime iki defa güveneceğimizi iyi seçmek…"