10 Şubat 2012 Cuma

Elveda

Çok değer verdim, çok değer verdiğim için de böyle oldu...
Kardeşim olmadı benim, ne kardeş, ne abla-abi. O yüzden de arkadaşlığa çok önem verdim, o kadar önem verdim ki onları kendimden çok önemsedim. Bazılarının sınıflarını geçmelerine yardımcı olayım derken hocalarımın gözünden düştüm, kendi ödevlerimi yapmadığım halde gidip onlara yardım ettim -aman yazıktır yapamaz mantığı ile- Sonra kendime zaman ayırmaya başlayınca da arkadaşlıklarını kesip arkamdan atıp tutmaya başladılar. Umursamadım ama ben umursamazken benim çevremdekiler bu saçmalıklara kulak vermeye başladılar.
Bazıları -neden bilmem- okudukları okulu, bölümü bize yanlış(!) söylediler, kendi çaplarında hayali bir dünya yarattılar ve bizi o dünyaya dahil ettiler. Diğerlerinin arkamdan çevirmediği iş kalmadı, bana inanacaklarına gidip doğru düzgün tanımadıkları insanlara inandılar. Ama ben yine dayanamadım salak gibi onları öyle kabul ettim. Ta ki çok başka bir olayın gerçek yüzünü öğreninceye kadar. Geçen gün öğrendiğim şey benim için tamamen tüm değer yargılarımı sorguya çektirecek bir şey oldu. Arkadaşlık dediğimiz bu olay o kadar da basit olmamalı, zayıflık anında unutulmamalı... Şu ana kadar herkesle aramı yeterince iyi tutmaya çalıştım ne için? Bilmem, büyük ihtimal tek çocuk olmamdan dolayı... Ama geçen gün yaşadığım olayda çevremde ne kadar az "arkadaş" olduğunu öğrendim malesef. En yakınlarım diye adlandırabileceğim insanların benden bir şeyler gizlemelerinden bıktım usandım artık.
Sadece şunu biliyorum: Bir daha eskisi gibi olamam, çünkü bu kadar yeter. Kendimi daha fazla üzemem ve kimse benden daha önemli değil...
Varsın yanımda bir elin parmağını geçmeyecek kadar arkadaşım olsun, önemli olan onların bana sadık kalıp gerçek yüzlerini göstermeleri.

O yüzden tüm sahtelere burdan elveda... Eğer siz beni üzmeseydiniz şimdiki Elvin asla olmayacaktı. Teşekkürler her şeye rağmen...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder