23 Mart 2013 Cumartesi

Ordan burdan, şundan bundan

- Les Miserables hayatımda izlediğim en güzel filmler arasına girdi kesinlikle. Ağladım, gülümsedim, aşık oldum... O kadar ay heyecanla beklediğime kesinlikle değdi. Filmin kadrosuna diyecek hiçbir şey yok zaten. E bu kadro ile de kötü bir şey çıkması beklenemezdi. Tek diyebileceğim şey Silver Linings Playbook ondan daha fazla haketmedi oscarı. Tamam çok güzel filmdi ama bir Les Miserables veya Django değildi.

- Yine bir kuaför hatası ile karşınızdayım. Ne çektin be Elvin! Bu sefer de renk faciası yaşadık kısa süreliğine. Bahar geliyor azıcık açtırayım rengini derken bir baktım ki çakma sarışın olmuşum. Dün dayanamayıp eski halime döndüm. Şu an benden mutlusu yok saç rengi konusunda. Nasıl özlemişim kendimiiiiii. Birkaç ton farkı insanı bu kadar mı değiştirir?

- Sunumlar başlıyor, hatta bu perşembe okul tatil olmasaydı başlamıştı bile. Bu sefer sızlanmayacağım galiba, sonuçta haziran sonu mezun oluyorum. Son dönemin sunumlarının bile tadını çıkartmayı planlıyorum.

- Hava dengesizlikte yeni bir rekora koşuyor. 2-3 gün önce bize baharı yaşatan Ankara bugün tam formundaydı yine. Sabahtan bulutlu uyandığımız güne yağmur ve kar ile devam ettik. Şu an Beytepe'de kar fırtınası var.

- Konya'ya otostop ile giden Erasmuslular... Diyecek hiçbir şey bulamıyorum ve sadece cesaretlerinden ötürü kocaman tebrik ediyorum.

- O ceket benim olacak arkadaş! Binicem üstüne, vurucam kırbacı!!! -Pardon, başka bir şeydi bu.

- Pazar günü YGS denen saçma sapan sınava girecek olan herkes... Hayat bir sınavdan ibaret değil demek isterdim, malesef bizim ülke için geçerli değil bu =( Biz bile mezun olacağız diye sevinmemiz gerekirken saçma sapan sınavlara hazırlanıyoruz ve offffff bunların bizim konumuzla alakası ne diyoruz. ALES, YDS, KPSS ve daha niceleri... Ne zaman eğitim sistemimiz oturacak gerçekten çok merak ediyorum. Denek gibi kullanılıyoruz resmen. İleride çocuklarımızın işine yarayacaksa kullanalım... Ama inanıyor musunuz ki yarayacak?

- Okumam gereken çok şey var... Ama kafayı toparlamak biraz zor. Sınavları düşündükçe, derslere konsantre oldukça ancak kahve içerken veya otobüste elime alabiliyorum kitapları, bu da feci halde canımı sıkıyor.

- Mor... Mor rengi... Nasıl güzel bir renktir. Hele beyaz ve morun uyumu! Huzur veriyor bana...

- Antalya'yı özledim, Berk'i özledim, çok özledim. Ceylanım ve Berk'imle geçirdiğim zamanları, Ceren'in telefonlarımıza çıkmayışını bile özledim. Antalya'nın insanın erimesini sağlayan günlerde onlarla buluşmayı özledim.

- Baharı özledim, denizi özledimmmmmm, güneşi özledim, kalın giyinmek zorunda kalmadığım günleri özledim, kaleiçinde gezmeyi özledim elimde buz gibi bira ile... Güneşlenmeyi özledim, amele yanığı olmayı bile özledim be!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder