1 Ocak 2014 Çarşamba

Pembe Gönlüm Sende

2013'ü hiç sevmedim ben. Son hafta aklıma geldi, zaten 13 var arkadaşım senede, ne beklersin ki?! Son hafta aklıma gelmesi de nasıl zeki olduğumu gösteriyor bu arada. 
Bu sene kalpten gitmediysem hiç gitmem galiba. 2013'ün tabi birkaç iyi yanı da olmadı değil. Erasmus'a Türkiye'ye gelen ve çok yakın arkadaşlarım olan öğrenciler, okulun son döneminde edindiğim muhteşem dostluklar, mezun olmam ve Hamburg'da yüksek lisansa başlamam...

Ama bu saçma sapan sene en güzel şekilde bitti diyebiliriz. Noelde dünya tatlısı kuzenlerim ve yengemin yanında huzurlu bir tatil yaptım. Ne kadar 14-15 sene boyunca düzgün bir şekilde iletişim kuramasak da -dil problemleri diyelim- onlar benim canım, Almanlarım benim... Ailenin yanında olmak gibisi yok, sabahın 10unda kalksan bile o kahvaltı sofrasına oturduğunda, noel ağacını süslediğinde mutlu oluyorsun. E tabi hediyeler de cabası =)
Noel bitip eve geldikten sonra da, canlarım, direniş arkadaşlarım Miray ve Zülal geldi. Sanki görüşmeye hiç ara vermemişiz gibi, muhteşem bir 3 gün geçirdik. Kah güldük, kah evlere ateşler saldık, kah ağladık, kah sarhoş olduk :D Bazı insanları gördüğün an seversin ve kopamazsın ya, işte onlar da benim için öyle oldular. Geç bulduğum ama BULDUĞUM arkadaşlar. Pembelerimizi giyip efsanevi bir evde 40 yaş üstü eşcinsellerle enteresan ama bir o kadar da eğlenceli bir yılbaşı geçirdik. Hayatımızın ilk havai fişeklerini patlattık. Almanya'da adettenmiş, havai fişeği ateşlerken dilek tutarmış insanlar. E bizden kaçar mı hiç? Bol bol photomatlarda fotoğraf çekildik, euronun ne kadar pahalı olduğundan yakındık, St. Pauli ve Reeperbahn'ı soğuk ve rüzgarılı havadan nefret ederek girdik. "Niye bu sarışınlar ortaya çıkmıyor yaaaaaaaaaa?" ve "Happy new year Hambuuuuuuurg" diye bağırarak sokakları inlettik. Bir de yanımızda "Off Porto çok güzeldi, converse ve deri çeketle kutlamıştık biz geçen yıl yeni yılı, bu ne şimdi?" diyen bir adet Zülal vardı. 

İyi ki geldiniz kızlar, sayenizde 2014'e bomba gibi giriş yaptık =) Rougetteli kahvaltılarımızı, deli gibi çikolata komasına girişlerimizi, fortune cookielerimizi hiç unutmayacağım. Bir Amsterdam olmasa da Hamburg da efsanedir, bunu öğrenmiş olduk.
Ps: EVİM ÇOK GÜZEL DEĞİL Mİ? =))

1 yorum: